Osman Müftüoğlu yazdı: Aşı ve ilaçta tartışmayı abartıyor muyuz
320 okunma

Osman Müftüoğlu yazdı: Aşı ve ilaçta tartışmayı abartıyor muyuz

ABONE OL
Aralık 5, 2020 07:32
Osman Müftüoğlu yazdı: Aşı ve ilaçta tartışmayı abartıyor muyuz
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Altını yeniden çiziyor, inat ve ısrarla uyarmaya devam ediyorum.

PCR testlerindeki pozitiflik oranı neredeyse yüzde 20’lere yaklaştı. Günlük vaka sayıları 30 binleri çoktan aştı. Ağır hasta sayımız ise sadece son 1 ayda -maalesef- iki katına ulaştı. Ne kadar üzülsek, söylemeye açıklamaya ne kadar korkarsak korkalım, yoğun bakımlarda doluluk oranlarımız da alarm veriyor. Peki, biz ne yapıyoruz? Biz hâlâ tıpkı Fatih’in İstanbul’u fethinden önce Bizans’ı yönetenlerin “Melekler dişi miydi, erkek miydi?” gibi saçma sapan bir konuyu tartıştıkları gibi “Favipiravir’i, Hidroksiklorokin’i yutalım mı, yutmayalım mı? Coronavac aşısını yaptıralım mı, yaptırmayalım mı?” gibi anlamsız bazı tartışmaları ısrarla sürdürüyoruz.

Ve ne yazık ki bu tartışmaların biteceğine dair bir işaret de ufukta hâlâ görünmüyor. İşte bu nedenle bugün canım fena halde sıkkın. Ciddi ölçüde üzüntülüyüm. Hatta isyanlarda bile olduğumu söyleyebilirim. İsyanımın bir nedeni daha var: Kaybettiğimiz sağlık savaşçılarımızın sayısı da artıyor.

 BİR RİCA BARİ BİZE ACIYIN

Sadece iki gün önce beş hekim kardeşimizi daha kaybettik. Pandemi cephesinde virüsle göğüs göğüse savaş veren beş meslektaşımızı, beş canımızı Dr. Ahmet Zare, Dr. Mustafa Selek, Dr. Mehmet Karakum, Dr. Ferruh İlter, Dr. Ahmet Tezcanlı’yı ebedi âleme uğurladık. Bu sevgili canlar, bu çalışkan ve güzel insanlar, bu fedakâr doktorların ebediyete intikalinde hepimizin ortak kusurları, dikkatsizlikleri, uyumsuzlukları, aymazlıkları da var. Ve bu beş kardeşimiz, salgının başından beri kaybettiklerimizin sadece birkaçı. Hepsini rahmetle anıyor. Ailelerine, dost ve arkadaşlarına baş sağlığı, sabırlar diliyorum. Sizden ricam şudur: Kendinize acımıyorsanız bari bize acıyın!

OKUR SORUSU: VİRÜS AĞIZDAN MI BURUNDAN MI DAHA KOLAY BULAŞIR

Ortak görüş şudur: COVID-19’un bulaşmasında ağız ve burun virüs için en önemli giriş noktalarıdır. Ama anlaşılan o ki burun yoluyla bulaşma ağıza oranla çok daha kolay, hızlı ve tehlikelidir. Ve zaten bu nedenle de Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, 14 Kasım 2020’de yaptığı uyarıda “Burnun altına indirilmiş maskenin yarısı kesilmiş maskeden farkı yok. Maskenizin burnu açıkta bırakacak şekilde takarsanız bir yarısını kullanmış olursunuz. Koronavirüs ağızdan daha çok burun yoluyla bulaşıyor” açıklamasını yapmıştır. Ben de aynı kanaatteyim. Lütfen maskenizi burnumuzu da öğretecek şekilde kullanalım.

ÖZEL BÖLÜM: FARKLI BİR SAĞLIK GÜNDEMİ

Bugün ve yarın evlerimizdeyiz. Hiç kuşkusuz ana gündemimiz yine COVID-19 ve SAĞLIĞIMIZ olacak. Gelin isterseniz bu hafta sonu sağlık gündeminin “COVID-19” bahsini pas geçelim, “sağlık” başlığına odaklanalım. Buyurun…

VARAN 1: NEDEN C VİTAMİNİ

C vitamini sadece “bağışıklık güçlendirici” bir doğal destek değil. Daha pek çok marifeti var. İşte bazı örnekler…

– Kolajen üretimini destekliyor. Bu nedenle “cilt dostu vitaminler” listesinde ilk üç arasında (diğerleri hiyalüronik asit ve kolajen tip 1 ve tip 3) yer alıyor.

– Glutatyonu şarj ediyor. Bunun bir diğer anlamı da çok güçlü bir antioksidan, antikanser güç olması.

– Cildi güneşin zararlı etkilerinden koruyor.

– Kemik sağlığından saç ve tırnak sağlığına kadar pek çok dokunun bütünlüğü için C vitaminine ihtiyaç var.

– Damar sağlığını desteklediği de biliniyor.

VARAN 2 :B12’NİZ AZALDIYSA

B12 en mühim vitamin eksikliklerinden biri, kan seviyesinde asla 500’ün altına inmemeli. Peki bu nasıl başarılacak? İşte size kolay bazı çözümler…

– Daha sık ve çok hayvansal ürün, özellikle yumurta ve yoğurt yiyin.

– Daha az mide hapı, mümkünse asit pompasını felç eden ilaçlardan uzak bir yaşam sürün.

– Kaliteli B12 desteği (metil siyano kobalamin hapları) günde 800-1200 mcg kullanın.

– Mümkünse buruna sıkılan “nasal B12” destekleri ve/veya ağızdan emilen B12 oral spreylerden faydalanmaya çalışın.

– B12’- nin kas içi ve damar içi uygulanan iğnelerden istifade etmeyi düşünün (doktor tavsiyesi ile).

– B12 azaltan ilaçları (metformin) kontrolsüz kullanmayın.

VARAN 3: İDEAL B12 SEVİYESİ NE

B12 seviyelerinin doğru rakamları üzerinde ciddi bir bilgi kirliliği var. Ölçümleri yapan laboratuvarlar alt sınır olarak 200 pg/ml değerini kabul ediyorlar. Bu değerleri dikkate alan hekimler de B12 rakamları 200-300 civarında olanlara “B12 takviyesi kullanmanız gerekmez” önerisinde bulunuyor.

Peki doğrusu ne? “Optimal” yani “güvenli” alt sınır 500 olmalı. B12’nin mitokondrilerde ve hücre sinyalizasyon sistemlerinde yapması gereken işi yapabilmeleri, “metilasyon” gibi çok ama çok önemli bir görevi hakkıyla başarabilmeleri, bedenin hiçbir hücresinin B12 eksikliği sorunu yaşamaması için B12  seviyeleri 500-700 pg/ml aralığında tutulmalı. 700-800 rakamları tercih edilmelidir. Bu değerler özellikle homosistein yükselmesine engel olarak metilasyon döngüsünün doğru dürüst çalışabilmesine destek olmak için de vazgeçilmez bir zorunluluktur. Hedefiniz B12’nizi 700’den homosisteininizi 10’dan düşük tutmak olsun.

VARAN 4: BANA HANGİ MAGNEZYUM UYAR

MAGNEZYUM desteklerinin farklı tuzları, neticede de farklı faydaları veya zararları var. İşte o “tuz” yapısına göre magnezyum desteklerinin farklı güçleri…

– Magnezyum malat: Fibromiyalji ağrılarında ve kas tutulmalarına bağlı ağrılarda daha etkili.

– Magnezyum glisinat: Ruhsal gevşeme, uyku bozuklukları, nöropatik ağrılarda ve bağırsak tembelliğinde tercih ediliyor.

– Magnezyum sitrat: Genel sağlık yararı için tercih ediliyor…

– Magnezyum sülfat: Bağırsakları aşırı uyarıp ishale yol açabiliyor. Epsom tuzu olarak da biliniyor. Sıcak su banyolarında banyo suyuna eklenince “dinlendirici” ve “gevşetici” etkisi var.

– Magnezyum taurat ve orotat: Kalp-damar sağlığını desteklemekte daha etkili sayılıyor.

– Magnezyum oksİt: Emilimi sınırlı, etkisi sorunlu. Kabızlık yapabiliyor. Bizim “çöp magnezyum” diye adlandırdığımız, etkisi son derece sınırlı magnezyum formudur.

VARAN 5: DAHA GÜÇLÜ DİZLER İÇİN EGZERSİZ TAVSİYELERİ

– Sırtınızı duvara verip ayakta durun.

– Dizleriniz hafif kırık dursun ve ayaklarınızın ucu karşıya baksın.

– Dizleriniz 90 derecelik bir açıda olana dek yavaş yavaş aşağıya doğru kayın.

– Bu pozisyonda 25-30 saniye durun.

– Tekrar ayağa kalkıp hareketi tekrarlayın.

– İlerledikçe 30 saniyeli süreyi 1 dakikaya kadar uzatın.

NOT: Bu egzersize günde 2-3 tekrarla başlayın. Zaman içinde 10-12 tekrara kadar ulaşmaya çalışın.

 VARAN 6: İYOT ZENGİNİ BESİNLER NELER

– Balık

– Yaban mersini

– Yoğurt

– Patates

– Fasulye

– Yumurta

– Kuru siyah erik

– Süt

VARAN 7: POTASYUM ZENGİNİ BESİNLER

– Muz

– Avokado

– Turunçgiller

– Patates

– Balık

– Domates

– Ispanak

– Et

– Kayısı

– Şeftali

– Yoğurt

– Kereviz

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.