Ali Çınar anlattı: ABD, Türkiye, Pakistan görüşmesinin perde arkası

Ali Çınar, şunları söyledi: 

Bu hafta Türk-Amerikan ilişkilerinde Afganistan gündem konusu. Cuma günü Joe Biden, Afgan Devlet Başkanı’nı Beyaz Saray’da ağırlayacak. Ana gündem maddesi 11 Eylül’den sonra Amerikan askerlerinin NATO’nun çekilmesiyle Afganistan’ın geleceği, insani yardım ve bundan sonra olabilecekleri Başkan Biden Afgan heyetiyle konuşacak. Perşembe günü ise Amerikan askeri heyeti Ankara’da olacak ve Türk savunma yetkilileri ile anlaşılan detaylar konusunda bir toplantı yapılacak.

Hatırlanacağı üzere ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Türkiye ile Amerika’nın Afganistan konusunda anlaştığını ve Türkiye’nin Kabil Havalimanı’nın korumasına Amerika’nın destek verdiğini belirtmişti. Bunun detaylarını biz de bekliyoruz. Cuma günü Biden ile Afgan liderin konuşması çok kritik olacak. Beyaz Saray kaynakları maddi olarak da lojistik olarak da Türkiye’ye Afganistan’da destek vermesini bekliyor. Türkiye’nin ‘Pakistan ve Macaristan bizle beraber havalimanını korusun’ teklifiyle ilgili hala somut bir cevap yok. Bunun detayları da bekleniyor. Ama genel olarak hava ABD’nin Türkiye’yi Afganistan’da destekleyeceği.

Burada başka bir soru ise 11 Eylül’den sonra tüm NATO kuvvetlerinin Türkiye hariç çekildikten sonra bir kaos ortamında neler olabileceği konusunda. Burada da ABD istihbarat anlamında hem de bazı özel operasyon kuvvetlerini Afganistan’da bırakarak hem büyükelçi misyonunu hem de sahada olup biteni yakından takip etmek istiyor. O nedenle tamamen Afganistan’dan çıkacağını söylemek de yanlış olabilir. Tabii burada bir de Pakistan’ın rolü var. ABD ile Pakistan arasında ciddi bir güven sorunu var. İki hafta CIA Başkanı William Burns, Pakistan’a gitmişti. Ve Pakistan’ın bu konuda nasıl destek olabileceğini konuşmuştu. Bu konununda aslında çözülmesi gerekiyor. Genele baktığımızda Biden’ın dış politikasında Çin ve Rusya dışında Afganistan’da atılacak adımlar ve daha sonra olabileceklerin konuşulduğunu söyleyebilirim. Cuma günkü toplantıdan sonra da daha net şekilde ABD’nin adımlarını bu konuda bekleyebiliriz.